Pages

21 Kasım 2008

Aşama Aşama SU BÖREĞİ


Su böreği.Adıda tadıda müthiş bir lezzet.Hele bir de usta ellerden çıktımı harika olur.Bana su böreği denildiği zaman hep zor bir börek gibi algılardım.Ama sonunda ben de öğrendim.Hem de usta bir elden öğrendim.İlk başta teyzemle birlikte yaptık, sonradan tek başıma.Eğer sizde benim gibi bu konuda acemiyseniz sizler için aşama aşama görüntüledim.
Bu tarifimi susamçörekotunun düzenlediği PDÇS-30 etkinliğine gönderiyorum.
Gelelim tarifimize.

Malzememiz:
4 yumurta
0,5 su bardağı su
Tuz
Aldığı kadar un

İç malzememiz:
0,5 kg dana kıyma
3-4 adet soğan
0,5 su bardağı su
Maydanoz
Tuz
Karabiber
Kırmızı biber

Yapılışı:Öncelikle hamurumuz hazırlanır.Diğer taraftan kıymamız suyun içinde pişirilmeye bırakılır.İçine ince ince kıyılmışsoğanımız katılır.Maydanozlarda ince ince kıyılır.Baharatlarla birlikte ilave edilir.Güzelce pişirilir.Hamurumuz 9 bezeye ayrılır.Açabildiğimiz kadar açılır.Bir kenarda bekletilir.Alta ,ortaya ve üste gelecek olan parçalar hariç diğerleri dörde bölünür ve suya atılır.Öncelikle alta gelecek olan yufka tepsiye serilir.Tabii tepsimiz güzelce yağlanır.Tepsinin üzerine susam ve çörekotu serpilir.Sonra dörde böldüğümüz yufkalar teker tekerocak üstündeki kaynar suya atılır ve soğuk suya çıkartılır.Sonra suyu süzdürülür.Ve tepsiye sıralanır.Tam ortasına gelince hazırladığımız iç her tarafına yayılır.Üzerine dörde bölmediğimiz ve suya atmadığımız yufka serilir.Tekrar aynı işleme devam edilir.Dörde böldüğümüz parçalar bitene kadar.En üstüne yine suya atmadığımız yufka serilir.Ocak üstünde bütün ocaklar açılarak kısık ateşte tepsiyi çevire çevire pişiririz.Bir tarafı pişince diğer tarafını da pişiririz.Sonra sıcak sıcak servise sunarız.Afiyet olsun.
Çok güzel bir lezzet.Mutlaka deneyin.



Isırgan Otu ve Faydaları


Isırgan Otu; kökünden başlamak üzere, kökü, yaprakları, tohumları bile şifalı olan bir bitkidir. Eski çağlarda da büyük bir saygınlığa sahipti. Albrecht Dürer (1471 - 1528) bir tablosunda, elinde ısırganotu olan bir meleğin Tanrı katına uçusunu canlandırmıstı. İsviçreli botanik bilimci Künzle, bir yazısında, yakıcı özelliği sayesinde (Tüylerde bulunan histamin ve asetilkolin) korunmamış olsaydı, bitkinin kökünün çoktan kurumuş olacağını belirtmişti. Eğer kendini koruyamamış olsaydı, haşarat ve hayvanlar onu çoktan yok etmişlerdi.
Büyük ısırgan otu (Urtica diocia L.), çok yıllık ve otsu bir bitkidir, boyu bazen 1 m'yi geçer, yapraklar koyu yesil renkli, saplı, dişli kenarlı ve yakıcı tüylüdür. Küçük ısırgan otu (Urtica Urens L.), bir yıllık ve otsu bir bitkidir. Boyu 60 cm kadar olabilir. Yapraklar açık yeşil renkli, saplı, dişli kenarlı ve yakıcı tüylüdür. Duvar kenarları ve harabeliklerde bol olarak görünür.Her iki türün de yaprakları 2-4 cm uzunlukta, oval veya kalp biçimindedir. Taze iken deri ile temas edince deride kızartı ve yanma yapar. Dızlağan ve dikenli ısırgan isimleriyle de bilinir. Türkiye' de her iki tür de yetişir.


Egzema ve egzemaya eşlik eden baş ağrıları ısırgan otu çayı ile iyileştirileilirler. Isırgan otu, böbrek ve mesane taşı oluşumuna karşı da kullanılabilir. Böbrek hastalıkları ve zorlu baş ağrıları genellikle bir arada görülürler. Egzemalar genellikle dahili bir nedene dayandıklarından, onları içerden, kan temizleyici bitkilerle iyleştirmek gerekebilir. Isırganotu, en başta gelen kan temizleyici ve aynı zamanda kan yaptırıcı bir bitkidir. Böylece, pankreas üzerinde de çok olumlu etkileri olduğu için, ısırganotu çayı ile kandaki şeker düzeyi düşürülebilir. İdrar yolları hastalıkları ve iltihapları, da bitki çayı ile iyileştirilebilirler. Aynı zamanda da dışkılama kolaylıkları sağladığından, bir ilkbahar kürü için özellikle önerilir.

İlkbaharda ve sonbaharda filizlendiğinde, onunla 4 haftalık bir çay kürü yapmak önemlidir. Sabahları aç karnına, kahvaltıdan yarım saat önce bir bardak ve gün boyunca 1-2 bardak çayı yudumlanarak içilebilir. Bu tür çay kürlerinden sonra kişi kendini anlatılamayacak kadar iyi hissedebilir. Ayrıca bu çayın lezzeti hiç de kötü değildir. Ama duyarlı kişiler, ona biraz papatya veya nane ekleyerek, lezzetini ve kokusunu değiştirebilirler.

Isırganotu, karaciğer ve safra kesesi hastalıklarında, dalak hastalıklarında, solunum sistemi balgamlanmasında, mide kramplarında ve ülserlerinde, bağırsak ülserlerinde ve akciğer hastalıklarında öncelikle önerilir.

Değerli etken maddeleri (Potasyum tuzları, organik asitler-formik asit, histamin, asetilkolin ve Vitamin C) alabilmek için, çay hazırlanırken, yapraklar yalnızca haşlanır (kaynatılmaz). Isırganotu, koruyucu olarak da günde bir bardak içilebilir.

Mikroplu hastalıklarda ve mikrop salgılanan hallerde de bitki çok iyi bir yardımcıdır. Belirli bir yaştan sonra bedendeki demir miktarı azalmaya başlar. Bu nedenle, yorgunluk ve bitkinlik halleri görülür, kişi yaşlandığını düşünmeye başlar ve verimliliği giderek azalır. Işte bu durumlarda, demir içerikli taze ısırgan otu ile çok olumlu sonuçlar alınabilir. Bir ısırgan otu küründen sonra, kişi kendini çok kısa bir süre içerisinde eskiye oranla çok daha rahat hisseder, enerji ve çalısma gücü geri gelir, dış görünüm olarak da belirgin bir düzelme başlar.

Safrakesesi rahatsızlığı ve kansızlık durumlarında da bitki çayı fayda sağlayacaktır.

Ödemlerde, ısırganotu bedendeki fazla sıvıyı emerek büyük yararlar sağlar.

Kan yaptırıcı özelliği sayesinde, kansızlık solgunluklarında, alyuvarlar eksikliğinde, anemi de yardımcı olur.

Herhangi bir alerji rahatsızlığı çekenler (bahar nezlesi dahil) uzun bir süre ısırganotu çayı içebilirler.

Bitki, soğuk algınlığına yatkınlığı önler, romatizma ve gut hastalıklarında yardımcı olur.

Taze ısırganotu yaprak ve kökünün kaynama suyuyla baş yıkanabilir ve saçlar canlanarak, sık bir biçimde büyümeye başlarlar. Her tür saça özellikle iyi gelen ısırganotu tentürünü herkes kullanabilir. Kafa derisi kepeksiz, saçlar sık, yumuşacık ve parlak!

Damar tıkanıklıklarında da (baldırlarda), ısırganotu çok büyük yardımlar sağlar. Bu hastalığı çeken bazı kişiler, ağer zaman geçirmeden, ısırganotu kökü ayak banyoları yapacak olurlarsa, olası bir bacak empütasyonundan kurtulabilirler.

Her tür kramp, nerden gelirse gelsin, kan dolaşımı bozukluğunun habercisi olabilir. Böyle durumlarda, bitkinin kaynama suyula masaj veya banyo yapmak fayda sağlayacaktır. Bu durum, koroner damarlarının daralması gibi özel durumlarda da geçerlidir. Belden yukarısı banyo küvetine doğru eğilir ve kaynatılmış bitkinin ılık suyuyla kalp bölgesine hafifçe masaj yapılır.

Siyatik, lumbago ve kollarda, bacaklarda oluşan sinir iltihaplanmalarında, ağrılı bölgelere, yapraklı taze ısırganotu dalı hafifçe sürülür. Örneğin siyatikte, ayak ekleminden başlamak üzere, dıştan kalçaya kadar ve oradan da bacağın iç tarafından topuğa kadar yavaşca sürülür. Bu iki kere daha yenilenir ve son olarak, kalçadan başlayarak aşağı doğru inilir. Gerektiğinde daha başka bölgelere de aynı biçimde uygulanır. Isırganotunun sebep olduğu kaşıntıyı önlemek için, işlem sonunda o bölgeler pudralanır.





Kullanılan bitki ne kadar taze olursa, şifalı gücü de o kadar fazladır. Kış için bir miktar stok yapmayı da unutmayın ve kurutacağınız bu ısırganları mayıs ve haziran ayının güneşli günlerinde toplamaya dikkat edin. Kendi sağlığınız için bir şeyler yapabildiğinize sevinin! Ama ama en önemlisi sadece ihtiyacınız kadar bitki toplayın. Eğer sadece yaprak ve saplara ihtiyacınız varsa kesinlikle bitkiyi köküyle beraber sökmeyin. Bir bölgedeki tüm bitkileri tamamen koparmayın. Gelecek yıllarda da bitkinin neslini sürdürmesine izin verin!

Kullanım Biçimleri:

Çay Hazırlamak:





Yaprak Çayı: Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış ısırganotu, orta boy bir su bardagı dolusu kaynar suyla haşlanır , 5-10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-4 bardak yeni demlenmiş çay aç karnına veya öğün aralarında tatlandırılmadan içilir. Kokusunu veya tadını rahatsız edici bulanlar çaylarına biraz nane ilave edebilirler.

Kök Çayı: Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış kök, bir su bardağı dolusu soğuk suya eklenir, hafif ısıda kaynama derecesine getirilir, 4-5 dakika kaynadıktan sonra, ateşten indirilip 5-10 dakika demlendirilir ve süzülür. Günde 3 bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan içilir.

Tohum Çayı: Havanda hafifçe ezilmiş bir tatlı kaşığı tohum, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak su ile haşlanır, üstü kapalı olarak 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak taze demlenmiş çay, yemeklerden yarım saat önce soğutulmadan içilir.

Isırganotu Tentürü: Ilkbaharda veya sonbaharda sökülen kökler bol suda iyice yıkanır, elden geldigince ince kıyılır ve bir sisenin bogazına kadar doldurulur. Köklerin üstüne çıkacak kadar 35-40 derece etil alkol eklenir, hergün çalkalanarak güneste 14 gün boyunca bekletilir ve süre sonunda bir tülbentten geçirilerek süzülür. Koyu renkli siselerde, serin bir yerde yıllarca saklanabilir.

El ve Ayak Banyoları: Iki avuç dolusu yıkanmıs kök, sap ve yaprak, 5 litre soguk suya konularak, 10-12 saat bekletilir ve sonra kaynama derecesine kadar ısıtılır. Banyo sırasında bitkiler suyun içinde kalabilir. Bu banyo suyu, yeniden ısıtılarak, 2-3 kere daha kullanılabilir.

Saç Yıkamak: 4-5 avuç taze veya kurutulmus yaprak, 5 litre suya koyulur, agır ateste kaynama derecesine kadar ısıtılır, 5 dakika demlendikten sonra süzülür. Kök kullanıldıgında ise, 2 avuç dolusu ince kıyılmıs kök, 10-12 saat soguk suda bekletilir, sonra kaynama derecesine kadar ısıtılır ve demlenmesi için 10 dakika beklendikten sonra süzülür. Bu durumda, saç yıkamak için sodalı sabun gerekir.

Referanslar:

1-"Gesundheit aus der Apotheke Gottes" "Tanrı'nın Eczanesinden Saglık", Maria Treben

2-Türkiye'de Bitkilerle Tedavi, Prof.Dr. Turhan Baytop, I.U Eczacılık Fak.

3-"Bir Yudum Sağlık", N.Eröztürk, Anahtar yayınları, İstanbul,2000 4-"Maria Treben's Heilerfolge","Maria Terben'in Tedavi Başarıları", M.Treben,Çev.:Niyazi Eröztürk

18 Kasım 2008

Tost Ekmeği Salatası


Çok güzel ve çok özel bir salata.Masada görüntüsü le kendine hayran bırakıyor.Tadı da bir o kadar lezzetli.Bu tarifi ufuk mutfaktadan aldım.Kendisine buradan teşekküretmek istiyorum.
Bu tarifimi susamçörekotunun düzenlediği PDÇS-30 etkinliğine gönderiyorum.Kendisine kolay gelsin .


Malzememiz:
1 paket tost ekmeği
1 adet ufakça haşlanmış tavuk göğsü
200 gr kadar süzme yoğurt
200 gr kadar mayonez(Ben mayonez kullanmadım hepsini yoğurtla yaptm.)
2 diş sarımsak
Tuz
1 su bardağı süt.( her tost ekmeği diliminin üstüne bir çorba kaşığı dökmek için )
1 adet haşlanmış yumurta
1 yemek kaşığı kuru nane
1 yemek kaşığı pul biber
Yeterince dereotu ( süslemek için )
Hazırlanışı: Önce tavuk göğsünü tuzla beraber haşlayın. Haşlandıktan sonra sarmısakla beraber rondoya atarak iyice parçalayın. Süzme yoğut ve mayonezi bir kapta iyice karıştırın, karıştırdığınız malzemeyi ikiye ayırın. Yoğurtlu karışımın ayırdığınız bir parçasına, tavuklu malzemeyi ekleyerek, bunu da iyice karıştırın.Tost ekmeğinden bir tane alarak, bir kaşık sütle ıslatın, üstüne tavuklu karışımdan güzelce sürün, iç malzemeyi hafif kalın bırakabilirsiniz.İkinci tost ekmeğini yine sütle ıslatarak , az önce üstüne iç harcı sürdüğünüz dilimin üzerine yerleştirin ve onun üzerine de iç harcından döşeyin.Tüm tost ekmeği dilimleri bitinceye kadar bu işlemi devam ettirin. Ekmekler aralarında harçlarla beraber bir kule gibi üst üste konacak. Sonra kulenin en altından ve en üstünden dikkatlice tutarak , kullanacağınız servis tabağına yatay baton oluşturacak şekilde yatırın. Ayırdığınız yoğurt-mayonez karışımından çok az bir miktar ayırarak kalan kısmı, pasta kaplar gibi ekmeklerin üstünü kaplayın. ve üstüne aleminyum folyoyu çok gevşekçe kapatarak buzdolabına koyun ve bir gece bekletin. Servis yapacağınız zaman salatayı dolaptan çıkarın, az miktarda ayırdığınız yoğurtlu, mayonezli karışımla, folyonun bozduğu üst kaplamasını düzeltin. Bir adet yumurtayı haşlayın, sarısı ve beyazı ile birlikte rendenin küçük tarafı ile rendeleyin. Resimde görüldüğü gibi verev verev salatanın üstüne dökün, aynı şekilde nane ve pul biberi de dökün.Dereotunu yıkadıktan sonra, iri dallarından ayırın ve pasta salatamızın etrafına düzgünce yerleştirin. Tost ekmeği salatası servise hazırdır. Afiyet Olsun...




7 Kasım 2008

Krem Şantili Puding

Çocukların çok sevdiği bir tatlıdır.Kim sevmez ki krem şanti ve kakao olunca .

Malzememiz:
  • 1 lt süt
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 2 yemek kaşığı kakao
  • 2 yemek kaşığı pirinç unu
  • 2 yemek kaşığı mısır nisastası
  • 1 paket vanilya
Üstü için:
  • 1 su bardağı süt
  • 1 paket krem şanti
Yapılışı:Vanilya hariç tüm malzememiz güzelce karıştırılır ve pişirilir.Piştikten sonra vanilya ilave edilir.Karıştırılır.Servis kaplarını alınır.Üzeri için kremşanti ile süt karıştırılır.Pudingimiz soğuyunca üzerlerine krem şanti eklenir.servise hazırdır.Afiyet olsunnn...

5 Kasım 2008

Tarçınlı Minik Çörekler


Sevgili elma şekerinin minik çöreklerinden bende yaptım.Çok sevimli çörekler.Ayrıntılı bilgi için elma şekerini ziyaret edebilirsiniz.
Malzemelerimiz:*500 gr un
*1 paket kuru maya (ben instant maya kullandım)
*50 gr +75 gr şeker
*Bir fiske tuz
*200 ml + 1 yemek kasigi süt
*1 yumurta + 1 yumurta sarısı
*5 yemek kaşığı sıvıyağ
*1 kahve kaşığı tarçın
*100 gr tereyağ yada margarin
Üzeri için: Pudra şekeri
Yapılışı:500 gr unu,mayayi,50 gr sekeri ve bir tutam tuzu bir kabin icine alin karistirin.200 ml ılık sütü 1 yumurta ve sıvı yağıda ilave edip kulak memesi kıvamında yoğurun.Üzerini örtüp 30-40 dakika kadar mayalanmasını sağlayın.Dinlenmis hamuru 2 esit parcaya bölüp dikdörtgen şekilde açın ve her iki dikdörtgen hamurun üzerine 75 gr seker ve tarcini ve oda sicakliginda erimiş tereyağını karıştırıp iyice sürün ve rulo yapin.Rulolari verevine ücgen şeklinde kesin.Sonra üçgenlerin tam ortasına kaşığın sapı ile bastırın bastırın.Yağlı kağıt serilmiş ya da yağlanmış tepsiye dizin. 15 dakika tepside mayalandırın.
1 yumurta sarısına 1 yemek kaşığı süt ekleyip tarçınlı mini çöreklerin üzerine sürün.Önceden isitilmis 175 dereceli firinda 20-25 dakika üzeri kizarincaya kadar pişirin.Üzerine bolca pudra sekeri serpip servis yapin...Afiyet olsun.....

3 Kasım 2008

SODALI KEK

Evinizde kabartma tozu kalmamış, buna alternatif olarak karbonatta yok,ne tesadüftür ki maya da kalmamış.Eve az sonra misafir gelecek şip şak bir şeyler yapmanız gerekli. En kolay hamur işlerinden biridir kek ama yapamıyorsunuz.Buzdolabının kapağını açtınız ve soda ile göz göze geldiniz.Hemen kafanzda şimşek çaktı.Evett neden olmasın.Neden sodalı kek yapmayayım dediniz ve ortaya bu muhteşem kek çıktı.
Bu tarifimini PDÇS - 29 etkinliğine gönderiyorum.Karabiberin mutfağına da kolay gelsin diyorum.
Gelelim tarifimize .

Malzememiz:

  • 4 yumurta
  • 2 su bardağı toz şeker
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 3 su bardağı un
  • 1 şişe soda
  • 1 paket vanilya
  • 2 kaşık kakao

Yapılışı:Kakao hariç bütün malzememiz güzelce karıştırılır. Hamurumuzun yarısını kek kalıbımıza dökeriz ,diğer yarısını da kakao ile karıştırıp onu da diğer hamurun üzerine dökeriz.Kekimizi fırına sürüp 180 derece de pişiririz.Afiyet olsun.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Powered By Blogger

wibiya widget

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

2.4.2009 dan itibaren

son dakika